ÖNEMLİ : Kendim için aldığım notlar. Umarım size de bir faydası olur. Kullanılan her bir makale referans olarak eklenmiştir.

Yabancı dil öğrenmenin Püf Noktaları Serisi


Aşağıda sıraladığım maddeler Johan Vandewalle‘in instagram sayfasından, hocanın izni alınarak alıntılanmıştır. Sıraladığım bu maddeler, doğrudan hocanın kendi ağzından kurduğu cümlelerdir. Bu arada Johan Vandewalle’in youtube kanalı ve instagram hesabının(@johan.vandewalle) linklerine, sayfanın sonunda, referanslar bölümünden erişebilirsiniz. İyi okumalar.

Johan Vandewalle Kimdir?

Johan Vandewalle‘i, fikirlerine her zaman değer verdiğim sevgili Prof. Dr. Selçuk Şirin‘in youtube hesabında paylaştığı bir video aracılığı ile tanıdım. Johan Vandewalle (d. 15 Şubat 1960, Brugge, Belçika), Belçikalı bir dilbilimcidir. Ghent Üniversitesi’nde ders vermektedir ve Türk dillerinde uzmanlaşmıştır.

PÜF NOKTASI 57

KELİME ÖĞRENME TEKNİKLERİ 3: Birleşik kelimeleri bileşenlerine ayırın.

Dikkat: bu teknik Finceye özgü değil, her dile ugulanabilir, Fince burada sadece bir örnek.

Fincede tıpkı Almanca ve Hollandacada da olduğu gibi birleşik kelimeler hep bitişik yazılır. Bu şekilde oluşan uzun kelimeler sizi ilk bakışta korkutabilir, örneğin “henkilöllisyystodistus” (kimlik belgesi). Yer yetmediğinden tabloda verdiğim birleşik kelimeleri daha kısa tuttum. Üçüncü kelime öğrenme tekniği olarak öğrenilecek birleşik kelimeleri her zaman bileşenlerine (yani onu oluşturan daha kısa kelimelere) ayırıp bu bileşenlerin anlamlarını - eğer bilmiyorsanız - mutlaka öğrenin. Bileşenlerin anlamlarından hareket ederek birleşik kelimenin anlamını tahmin edebilirsiniz. Tabloda gösterildiği gibi burada da bileşenlerle birleşik kelime arasındaki gerçek ya da sözde anlamsal bağı açıklayan bir destekleyici cümle kurabilirsiniz.

Dil öğrenmenin püf noktası 57 - KELİME ÖĞRENME TEKNİKLERİ 3


Başka bir deyişle, birinci örnekteki “elokuva” (film) kelimesini tek başına öğreneceğinize onu bileşenleriyle birlikte öğrenip üç kelime olarak hafızanıza kaydedin: “elokuva”, “elo” (hayat) ve “kuva” (resim). İlk bakışta biraz çelişkili göründüğü hâlde birbiriyle bağlantılı bu üç kelimeyi birlikte hafızanızda tutmak birleşik kelimeyi bir tek kelime gibi hafızanızda tutmaktan daha kolay gelecek. Bu örnekte destekleyici cümle olarak “Film hayatta olan bir resim gibi.” cümlesini kullanabilirsiniz.

Devamı var, bir sonraki gönderimde 4. tekniği açıklayacağım. link

Macarca denemeleri

Jó reggelt! Gent trenini bekliyorum. Birinci sınıflar bugün Türkçe sınavına katılıyorlar. Ben tekrar gözetmenlik yapacağım. Bu arada tren yolculuklarımda Macarca öğrenmeye başladım. Elli yıl önce Türkçeye uyguladığım bir tekniği şimdi Macarcaya uyguluyorum: hiç gramere bakmadan bir konuşma kılavuzunu başından sonuna kadar okumak. Bakalım nasıl bir sonuç verecek. Viszonlátásra! link

MACARCAYI KEŞFEDERKEN

Geçen çarşamba günü düzenli bir şekilde Macarca öğrenmeye başladım. Bu kez bir deney yapıyorum. Hiç gramere bakmadan, sadece konuşma kılavuzları kullanarak ve televizyon yayınları izleyerek nereye kadar gelebildiğimi görmek istiyorum. Konuşma kılavuzumun ilk kısmı aşağı yukarı 1500 pratik cümleyi Hollandacadan Macarcaya çeviriyor ve telaffuzunu da veriyor, kılavuzun sonundaki liste ise 2000 Hollandaca kelimenin Macarca karşılığını veriyor. Önce sessiz bir şekilde kılavuzdaki bütün cümleleri okudum. Sonra kelime listesini aynı şekilde birinci kez bitirdim. Ondan sonra cümleleri ikinci defa ama bu kez yüksek sesle okudum. Şimdi üçüncü kez okuyorum. Günde bir saat Duna TV de (Macar Devlet Televizyonu) izliyorum.

Dil öğrenmenin püf noktası 57 - MACARCAYI Öğrenme


Kılavuzda verilen telaffuz Hollandaca konuşucularına kolay gelen bir yaklaşma. Macarca cümleleri yüksek sesle okurken telaffuzumu hep Duna TV’den duyduğum telaffuza benzetmeye çalışıyorum. TV dinlerken yazıdaki kısa a‘ların [o] gibi, uzun á‘ların ise açık [e] gibi okunduğunu, gy‘lerin de Türkçedeki [c]‘den biraz daha yumuşak telaffuz edildiğini fark ettim. Seyrettiğim her Macarca programdan sonra telaffuzumu biraz düzeltiyorum. Yüksek sesle okuyarak ağzımı Macarca kelimelerin fonolojik yapısına da alıştırıyorum. TV izlerken kılavuzda öğrendiğim bazı kelimelere rastladığım gibi TV’de duyduğum bazı kelimeleri daha sonra kılavuzda okuyorum.

Kılavuzdaki cümleleri birbirleriyle karşılaştırarak Macarca cümledeki kelimelerin Hollandaca cümledeki hangi kelimelere tekabül ettiğini anlıyorum. Hem sıkça kullanılan kalıplara dikkat ediyorum, hem de kelimeleri karşılaştırarak çeşitli yapım ve çekim eklerini tespit ediyorum. Kılavuzu ikinci kez okuduğumda çoğu cümlelerin dilbilgisi yapısını anlar hâle geldiğimi de fark ettim. Beni şimdiye kadar en çok şaşırtan şey, Macarcanın morfolojik yapısının Türkçeninkine, sentaksik yapısının ise Almancanınkine benzediği. Okuduklarımı hafızamda tutmak için gönderilerimde açıkladığım teknikleri de devamlı olarak uyguluyorum. Bu şekilde gramere bakmadan sadece kılavuzdaki cümleleri inceleyerek ve TV izleyerek Macarcayı öğrenmek bir dilbilimci için çok zevkli bir keşif yolculuğuna çıkmak gibi. link

MACARİSTAN VE MACARCA 01

Sevgili takipçilerim, geçen haftalarda eşim Linda’yla ben tatilimizi Macaristan’da geçirerek hem ilgi çekici yeni bir ülke hem de Türkçeyle çeşitli benzerlikler gösteren yeni bir dil keşfettik. Önümüzdeki günlerde bir yandan dil öğreniminin püf noktalarını anlatmaya devam ederken öte yandan Macaristan’da çektiğimiz bazı resimleri ve Macarcanın ilgimi çeken bazı özelliklerini paylaşacağım.

Dil öğrenmenin püf noktası 57 - MACARCAYI Öğrenme


MACARCA: Avrupa’da sondan eklemeli ve ünlü uyumuna sahip üç önemli dil konuşulmakta: Türkçe, Fince ve Macarca. Türkçenin yazım sisteminde “bir ses = bir harf” ilkesi genel olarak uygulanırken, Macarcada bu ilke sadece ünlülerle için geçerli: kısa ünlüler a, o, u, e, i, ö, ü Türkçedeki gibi yazılır, uzun ünlülerde uzunluk aksanla gösterilir: á, ó, ú, é, í, ő, ű. Türkçe ı sesi Macarcada hiç yok. Ünsüzlerin yazımında ise herhangi bir ek işaret kullanılmamakta. Doğrudan doğruya temel Latin harfleriyle ifade edilemeyen ünsüzler için harf kombinasyonları kullanılmakta. En çok göze çarpanlar şunlar: gy [Türkçe c’ye benzer bir ses], cs [Türkçe ç] ve zs [Türkçe j]. Ayrıca Macarcada s harfi Türkçe ş sesi için kullanıldığından Macarlar Türkçe s sesini ifade etmek yeni bir harf kombinasyonu bulmak zorunda kalmışlar: sz. link

MACARİSTAN VE MACARCA 02

Anlatmaya devam ediyoruz.

MACARCA: Macarcada tıpkı Türkçede olduğu gibi çoğul eki, iyelik ekleri ve ad durumu ekleri kullanılmakta. Macarca ekler Türkçe eklerden tamamen farklı olduğu hâlde genel sistemin ruhu aynı. Aşağıdaki örneklerden anlaşıldığı gibi eklerin sıralanışı Türkçedeki gibi (örneklerdeki “a” tanımlık oluyor):

  • a ház = ev
  • a ház-ak = ev-ler
  • a ház-unk = ev-imiz
  • a ház-ban = ev-de
  • a ház-ak-ban = ev-ler-de
  • a ház-unk-ban = ev-imiz-de
  • a ház-ai-nk = ev-ler-imiz
  • a ház-ai-nk-ban = ev-ler-imiz-de

Macarcanın ek sisteminde bulunan bir “tutarsızlık” son iki örnekte görülüyor: -ak çoğul eki iyelik eklerinden önce -ai şekline bürünür. Macarcada “olmak” kavramını ifade eden bir ekeylem yok, dolayısıyla Turkçe “ev-ler-imiz-de-ymiş-siniz” ibaresinin Macarcada bir tek kelime ile yazılabilen karşılığı yok. link

MACARİSTAN VE MACARCA 03

MACARCA: Macarca konuşma kılavuzunu incelerken dikkatimi çeken şeylerden biri fillerdeki kişi ekleri oldu. Macarcada da kişi eki fiilin en son eki olur: “seviyor-um” kelimesindeki “-um” eki gibi. Türkçede bu “-um” eki cümlenin öznesinin “ben” olduğuna işaret ediyor. Oysa çevirisinde “seviyorum” ibaresinin geçtiği Macarca cümlelerde “szeret-” (sevmek) kökünden üç farklı şekil kullanılıyordu: “szeret-em”, “szeret-ek” ve “szeret-lek”.

  • (1) Szeretem az epret. = Çileği seviyorum.
  • (2) Szeretek gitározni. = Gitar çalmayı seviyorum.
  • (3) Szeretlek. = Seni seviyorum

Kılavuzdan sonra bir Macarca grameri okuyunca anladım. (1) ve (2)‘de gösterildiği gibi Macarcada fiilin her kipi için iki tür kişi iki varmış. “-em” eki “belirtili çekim” denen birinci türden bir kişi ekiymiş ve bu çekim sadece cümlenin nesnesi belirtili olduğunda kullanılırmış (“az epret” = “çileğ-ibelirtili nesne). “-ek” eki ise “belirtisiz çekim” denilen ikinci türden bir kişi ekiymiş ve nesne belirtisiz olduğunda ya da hiç bulunmadığında kullanılırmış (“gitározni = gitar çalmak” Macarcada belirtisiz sayılırmış.) Beni hayrette bırakan bu belirtili çekim - belirtisiz çekim ayrımı Macarcada fiil çekimi tablolarındaki fiil şekillerinin sayısının ikiye katlanmasına neden oluyor.

(3)‘e gelince şöyle bir açıklama buldum: Yukarıda anlattığım “-em” ve “-ek” kişi ekleri “ben” anlamına gelirken, “-lek” eki “ben seni” veya “ben sizi” anlamına geliyormuş. Yani aynı zamanda hem özneye hem de nesneye işaret eden bir kişi ekiymiş. Macarcada yalnız “1. tekil kişi + 2. tekil/çoğul kişi” için böyle bir ek varmış, ama öğrendiğime göre bazı dillerde kişi adıllarının her kombinasyonu için varmış. link

MACARİSTAN VE MACARCA 04

MACARCA: Hem Türkçede hem de Macarcada ad durumu ekleri kullanılıyor. Sayıları Türkçede 5 iken Macarca 18 ad durumu ekine sahip. Bu ad durumu ekleri özellikle tür adlarına (örneğin: “adam = ember”) ve özel adlara (örneğin: “Maria”) geliyor. Örnek olarak Türkçe “de/-da” bulunma durumu ekinin Macarca karşılıklarından biri olan “-nál/nél” ekini alalım:

  • adam = ember
  • adam-da = ember-nél
  • Maria’da = Mariá-nál

Tür adlarıyla özel adların yanısıra ad durumuna göre değişen başka önemli bir kategori, kişi adılları oluyor (ben = én, sen = te, o = ő,…). Türkçede bunlar adlarla birlikte aynı ad durumu eklerini alıyor:

  • ben-de, sen-de, o-nda,…

Oysa Macarcanın beni en çok şaşırtan özelliği, (“accusative” diye adlandırılan ad durumu dışında) kişi adıllarında bambaşka bir sistemin uygulanması. Türkçe “ben-de, sen-de, o-nda,…” beklediğimiz gibi Macarcaya “én-nél, te-nél, ő-nél,…” olarak çevrilmiyor, yerine şu şekiller kullanılıyor:

  • nál-am, nál-ad, nál-a,…

Bu kelimeleri analiz ettiğimizde iki kısımdan oluştuğunu görüyoruz. Birinci kısım kök olarak kullanılan ad durumu eki, ikinci kısım bu ad durumu ekine gelen bir iyelik eki. Çok ilginç! Türkçeye aynı mantık uygulansaydı “ben-de, sen-de, o-nda,…” yerine “de-m, de-n, de-si,…” denirdi.

-nél/nál” örneğinde ek şekliyle kök şekli arasında tam bir benzerlik var. Başka ad durumlarında bunların arasında küçük ya da büyük farklar olabilir, örneğin: “-ban/-ben” eki ve “benn-” kökü, “-ból/-ből” eki ve “belől-” kökü, “-on/-en/-ön/-n” eki ve “rajt-” kökü. link

MACARİSTAN VE MACARCA 05

MACARCA: Macarca Türkçe gibi ünlü uyumuna sahip bir dil, ancak bu iki ünlü uyumu sistemi arasında bazı farklar var. Açıklamaya çalışayım. Türkçedeki ünlülerin üçer niteliği var: dar/geniş, kalın/ince, düz/yuvarlak. Eklerdeki ünlülerde bu niteliklerin biri ya da ikisi açık bırakılır ve ekleme sırasında bir önceki ünlüden kopyalanır. Sonuç olarak ekler karşımıza farklı ünlülerle çıkar. Bu genel prensip Macarca için de geçerli. İki sistemi karşılaştıralım:

  1. iki niteliği belli, bir niteliği açık bırakılan ek ünlüsü:a/e tipi” Türkçede çok yaygın (örn. -lar/-ler; -da/-de), aynı tip Macarcada hem kısa hem de uzun ünlüyle bulunuyor (örn: -ban/-ben; -nál/-nél). Bunlardan başka Macarcada Türkçede bulunmayan iki tip daha var: “u/ü tipi” (Macarca örn. -ul/-ül), Eski Anadolu Türkçesinde mesela Yunus Emre’de bu tip vardı (örn. -lu/-lü) ve “ó/ő tipi” (Macarca örn. -ból/-ből).

  2. bir niteliği belli, iki niteliği açık bırakılan ek ünlüsü: Türkçede çok yaygın olan “ı/u/i/ü/ tipi” (Türkçe örn. -sın/-sun/-sin/-sün) Macarcada yok, ancak Macarcada gayet ilginç bir “o/e/ö tipi” var (Macarca örn. -hoz/-hez/-höz). Bu tip Türkçede yok, ama Macarcada a’lı şekil (*-haz) eksik olmasaydı konuşulan Türkmenceyle konuşulan Kazakçada bulunan “a/o/e/ö” tipinin aynısı olurdu (örn. -lar/-lor/-ler/-lör). İşin garip tarafı Macarcada “o/e/ö tipi“nden olan bir ek ünlüsü ekin başında bulunan bir yardımcı ünlü olursa (örn. -(o)t -(e)t/-(ö)t), bu ünlü bazı kelimelerden sonra (İngilizcede bu kelime grubuna “lowering stems” denir) “a/e tipi“nden bir ünlüye dönüşür (örn. -(a)t/-(e)t). Macarcanın bu kuralı beni gerçekten hayrette bıraktı.

Son olarak: Macarcanın ünlü sisteminde bir “ı” ünlüsü yok. Belki bunun etkisiyle “i, í” ve “e, é” ünlüleri Macarcada kalınlık/incelik bakımından nötr sayılır, yani onlardan sonra gelen eklerde hem kalın hem de ince ünlüler kullanılabilir. link

MACARİSTAN VE MACARCA 06 - SON

MACARCA: Beni hayrete düşüren bir başka özellik, Macarca fiillerdeki zengin önek sistemi oldu. Macarca sonek kullanımı bakımından Tükçe ve Finceden pek farklı değil. Buna rağmen Türkçe ve Fincenin tersine Macarca fiillerde çok gelişmiş bir önek sistemi buluyoruz. Başvurduğum bir gramer 63 farklı Macarca önek veriyor. Bu önekler, anlamları ve davranışları bakımından Macarcanın komşu dili olan Almancadaki öneklere çok benziyor. Almancadaki birçok önek gibi fiil kökünden ayrılabilirler ve hatta cümlede fiilden sonra gelebilirler. Fiillerde önek kullanan diğer Avrupa dillerindeki gibi Macarcada da öneklerle soneklerin işlevleri çok farklı. Bu önekler Türkçede soneklere değil, ayrı kelimeler olan fiillere ve zarflara tekabül eder.

Örneğin Macarca “ki-húz” fiili, anlam ve yapı bakımından tıpkı Almanca “aus-ziehen”, Hollandaca “uit-trekken”, İngilizce (Latinceden miras kalan) “ex-tract” ve Rusça “из-влекать” gibi. Bu örneklerde kullanılan önekler Türkçe “çık(ar)mak” fiiline tekabül ediyor, fiil kökleri ise “çekmek” anlamını ifade ediyor. Örneklerin hepsi Türkçeye “çekerek çıkarmak” ya da “çekip çıkarmak” şeklinde çevrilebilir. Çıkardığım sonuç şu: Bir dilin zengin bir sonek sistemine sahip olması zengin bir önek sistemi geliştirmesine mani değil. link

PÜF NOKTASI 58

KELİME ÖĞRENME TEKNİKLERİ 4: Tabanla türemiş kelime arasında bir bağ kurun.

Dikkat: bu teknik Finceye özgü değil, her dile ugulanabilir, Fince burada sadece bir örnek.

Yeni kelimeleri hafızanızda tutmanızı kolaylaştırmak için onları bildiğiniz veya daha önce öğrendiğiniz kelimelere bağlamanız çok yararlı. Bir önceki gönderide kelime yapma yollarından biri olan birleşik kelimeleri ele aldık. Zihninizde birleşik kelimeyle onu oluşturan daha kısa kelimeler arasında bir bağ kurabilirsiniz. Bir başka kelime yapma yolu ise önek ya da sonekler vasıtasıyla bir tabandan yeni bir kelimenin türetilmesi. Burada tabanla türemiş kelime arasındaki bağ hafızanızı destekleyebilir.

Dil öğrenmenin püf noktası 58 - KELİME ÖĞRENME TEKNİKLERİ 4 - Tabanla türemiş kelime arasında bir bağ kurun


Birinci tablodaki ilk örnekteki gibi “kysy-” (sor-) tabanını daha önce öğrendiyseniz artık “kysy-mys” (soru) türevini hafızanızda tutmakta zorluk çekmezsiniz. Aynısı “tutki-” (araştır-) tabanından yine “-mys/-mus” ekiyle türetilen “tutki-mus” (araştırma) kelimesi için de geçerli. Buna “tutki-ja” (araştırmacı) kelimesini de ekleyebiliriz. Farklı eklerle aynı tabandan türetilen kelimeler bir “kelime ailesi” oluşturur. Bu kelime ailelerini birer bütün olarak ezberleyebilirsiniz. Bir dildeki toplam sözvarlığınız 2000‘i aşınca bir gramer kitabından o dile özgü türetme eklerini öğrenmek çok yararlı olur.

Dil öğrenmenin püf noktası 58 - KELİME ÖĞRENME TEKNİKLERİ 4 - Tabanla türemiş kelime arasında bir bağ kurun


Birinci tabloda gördüğunüz gibi türemiş kelimeyle tabanın arasındaki anlamsal bağı bir destekleyici cümle ile açıklayabilirsiniz. İkinci tablodaki kelimeler arasında dilbilim açısından bir türev-taban ilişkisi yok, birbirlerini sadece çağrıştırıyorlar, ancak bu kelimeler şekilce birbirine benzedikleri için sanki böyle bir ilişki varmış gibi hareket edebilirsiniz.

Hayal gücünüze dayanarak şekilce benzeşen bu kelimelerin arasında sözde bir anlamsal bağ ifade eden destekleyici cümleler uydurabilirsiniz. Yine de olayı zihninizde görselleşirmekte büyük yarar var. Örneğin “kukko” (horoz) ve “kukka” (çiçek) kelimeleri aynı kelime ailesine mensup değil ama yine de “Horoz gagasında bir çiçek tutuyor.” cümlesini uydurarak aralarında bir bağ kurabilirsiniz.

(Fince ä = Türkçe açık e; Fince y = Türkçe ü; Fince çift ünlü = uzun ünlü) link

PÜF NOKTASI 59

Dil öğrenmenin püf noktası 59 - Zihin harıtası kullanarak kelimelerin arasında anlamsal bağlar kurun ve onları anlamlarına göre gruplandırın - Tabanla türemiş kelime arasında bir bağ kurun


Zihin harıtası kullanarak kelimelerin arasında anlamsal bağlar kurun ve onları anlamlarına göre gruplandırın: Yabancı dildeki sözvarlığınızı hafızanızda pekiştirmek ya da sözvarlığınızdaki olası eksiklikleri tespit etmek istiyorsanız zihin haritası oluşturmak çok yararlı bir teknik.

Dil öğrenmenin püf noktası 59 - Zihin harıtası kullanarak kelimelerin arasında anlamsal bağlar kurun ve onları anlamlarına göre gruplandırın - Tabanla türemiş kelime arasında bir bağ kurun


Zihin haritası şeması, boş bir sayfanın ortasından dallar vasıtasıyla bütün sayfayı dolduracak şekilde her yöne doğru yayılan bir ağaca benzer.

Dil öğrenmenin püf noktası 59 - Zihin harıtası kullanarak kelimelerin arasında anlamsal bağlar kurun ve onları anlamlarına göre gruplandırın - Tabanla türemiş kelime arasında bir bağ kurun


Merkezdeki ana düğümden çıkan kalın dalların ucunda çocuk düğümler, çocuk düğümlerin her birinden yayılan daha ince dalların ucunda da torun düğümler bulunuyor. Sayfada yer yetiyorsa ağacınız torun çocuğu ve torun torunu düğümlerle büyümeye devam edebilir. En son dalların ucunda kelime listeleri de bulunabilir.

Dil öğrenmenin püf noktası 59 - Zihin harıtası kullanarak kelimelerin arasında anlamsal bağlar kurun ve onları anlamlarına göre gruplandırın - Tabanla türemiş kelime arasında bir bağ kurun


Zihin ağaçlarının birinci türünde (ilk dört resim) düğümlerin olduğu yerlerde elips ya da dikdörtgen çizersiniz. Bunların içine kavramları ifade eden kelimeler yazarsınız. İkinci türünde (son üç resim) elips ya da dikdörtgen kullanmadan kelimeleri doğrudan doğruya dalların üzerine oturtursunuz.

Dil öğrenmenin püf noktası 59 - Zihin harıtası kullanarak kelimelerin arasında anlamsal bağlar kurun ve onları anlamlarına göre gruplandırın - Tabanla türemiş kelime arasında bir bağ kurun


Düğümleri birbirlerine bağlayan dallar kavramların arasındaki anlamsal bağları simgeler. İnternetten derlediğim İngilizce, Fransızca, Almanca ve Arapça örneklerde görüldüğü gibi bu anlamsal bağlar her türden olabilir.

Dil öğrenmenin püf noktası 59 - Zihin harıtası kullanarak kelimelerin arasında anlamsal bağlar kurun ve onları anlamlarına göre gruplandırın - Tabanla türemiş kelime arasında bir bağ kurun


En önemlisi sözvarlığınızdaki kelimeleri anlam bakımından birbirine bağlamanız. Bu şekilde konuşurken düşündüğünüz bir kelime otomatik olarak ona bağlı olan diğer kelimeleri aklınıza getirecek. link

Dil öğrenmenin püf noktası 59 - Zihin harıtası kullanarak kelimelerin arasında anlamsal bağlar kurun ve onları anlamlarına göre gruplandırın - Tabanla türemiş kelime arasında bir bağ kurun


PÜF NOKTASI 60

Yabancı dilde yaptığınız sohbete siz yön verin: Yabancı dili öğrenme süreciniz devam ettikçe iyi bildiğiniz, biraz bildiğiniz ve hiç bilmediğiniz konular olacak, mesela aile durumunuz hakkında rahatça konuşabilirsiniz ama işiniz hakkında konuşmayı daha öğrenemediniz, fiillerin şimdiki zamanını kullanabilirsiniz ama geçmiş zamanını ancak birkaç hafta sonra derste öğreneceksiniz. Bu durumda biriyle yabancı dilde sohbet ederken bilmediğiniz konulardan uzak kalmak için sohbete mümkün olduğu kadar siz yön vermeye çalışın. Soruları siz sorun, yeni konuları siz açın.

Dil öğrenmenin püf noktası 60 - Yabancı dilde yaptığınız sohbete siz yön verin


Gençliğimde Türkçe öğrenirken cuma akşamları sık sık aynı şehirde oturan Ziya Bey ve ailesini ziyaret ederdim. Bana hep çok misafirperver davranırlardı. Ziyaretlerimde yanımda bir soru listesi getirirdim. Böylece Ziya Bey’in özellikle ilgi duyduğum ve hâkim olduğum konularda konuşmasını sağlardım.

Bu tekniği yabancı dili konuşma becerinizin değerlendirildiği sözlü sınavlara da uygulayabilirsiniz. Çok iyi ifade edebildiğiniz bir konu varsa ve o konu size sorulan soruyla uzaktan veya yakından bağlantılıysa sohbeti o yöne kaydırabilirsiniz.

Resimdeki heykel meşhur Flaman yazar Louis Paul Boon‘u (1912-1979) gösteriyor. Nobel Edebiyat ödülüne aday da gösterilen bu yazarın doğduğu ev Aalst‘ta oturduğumuz caddede bulunuyor. link

PÜF NOKTASI 61

Açıklamalı tek dilli sözlükler kullanın: Yabancı dilin temel söz varlığını öğrendikten sonra İngilizce-Türkçe gibi iki dilli sözlüklerin yanı sıra İngilizce-İngilizce gibi açıklamalı tek dilli sözlükler de kullanmaya başlayabilirsiniz. Yabancı dili öğrenenler için özel olarak hazırlanan açıklamalı sözlüklerde açıklamalar sınırlı bir söz varlığı kullanılarak normalden daha basit bir dilde verilir.

Dil öğrenmenin püf noktası 61 - Açıklamalı tek dilli sözlükler kullanın


Açıklamalı bir sözlük kullanarak söz dağarcığınızı nasıl genişletebileceğinizi size “Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti“nden örnek olarak aldığım “zürafə” maddesinden hareket ederek göstereyim (Resim 1). İki dilli bir sözlükte sadece “zürafə = zürafa” yazar. Resimde ise “zürafə” kavramının açıklamasını okuyabilirsiniz (ə = açık e, x = hırıltılı h, q = kalın k). Bu açıklamada bulunan “qabaq” ve “dal” kelimelerinin Türkiye Türkçesindeki anlamlarıyla kullanılmadığını hemen anlarsınız, bunların doğru anlamlarını içinde bulundukları bağlama dayanarak tahmin etmekte de hiç zorluk çekmezsiniz.

Dil öğrenmenin püf noktası 61 - Açıklamalı tek dilli sözlükler kullanın


Cümlenin sonuna doğru bulunan “gövşək” kelimesinin Türkçedeki “gevşek” kelimesinin anlamını ifade etmediğini de sezersiniz. Bu sefer doğru anlamı bağlamdan tahmin etmek daha zor, kelimeyi sözlükten aramak zorunda kalırsınız (Resim 2). Sözlük sizi “gövşəyən” maddesine yönlendirdikten sonra oradan “gövşəmək” maddesine geçersiniz ve sonunda “gövşək“in “geviş getiren” anlamında kullanıldığını anlarsınız.

Aynı maddenin açıklama kısmında bilinmeyen ama anlamı tekrar bağlamdan çıkarılabilen “qaytarmaq” kelimesini de okursunuz: “döndürmek, geri getirmek”. Sonuç olarak “zurafə” kelimesinden yola çıkarak “qabaq”, “dal”, “gövşək” ve “qaytarmak” kelimelerini de öğrenmiş olursunuz.

Dil öğrenmenin püf noktası 61 - Açıklamalı tek dilli sözlükler kullanın


Açıklamalı tek dilli sözlükler her zaman işinize yaramayabilir. Bazen açıklamalar gayet uzun olabilir ve okunması çok zaman isteyebilir, bazen de çiçek türleri, balık türleri konusunda olduğu gibi açıklama ne kadar ayrıntılı olursa olsun yabancı kelimenin anadilinizde tam olarak hangi kelimeye tekabül ettiğini tahmin etmekte zorlanabilirsiniz. O zaman iki dilli bir sözlük kelimeyi çevirerek sorunu hemen halleder. link

PÜF NOKTASI 62

Yabancı dilin konuşulduğu rehberli turlara ve diğer etkinliklere katılın: Resimde eski öğrencilerimden David’i görüyorsunuz. Öğretmenlik işinin yanı sıra (doğup büyüdüğüm şehir olan) Bruges’de turistlere İspanyolca rehberlik yapıyor (Resim için kendisine teşekkürler!). Seyahatte sık sık rastladığınız bu gibi rehberli turlar öğrendiğiniz yabancı dilde dinleme becerinizi ilerletmek açısından çok yararlı olabilir. Hatta seyahate çıkmaya gerek bile yok, kendi şehir veya ükenizde de böyle turlara katılabilirsiniz, üstelik şöyle bir faydası da var: Rehberin anlattığı konular hakkında biraz bilginiz olduğundan yabancı dilde anlattıklarını daha kolay anlarsınız.

Dil öğrenmenin püf noktası 62 - Yabancı dilin konuşulduğu rehberli turlara ve diğer etkinliklere katılın


Bence canlı rehber olması çok önemli. Birçok müzede kullanılan sesli rehber (audio guide) ya da otobüs ve teknelerde hoparlör veya kulaklıktan dinletilen bant taraftarı değilim. Önceden kaydedilmiş bu açıklamalar çoğu zaman konuşma dilini yansıtmıyor, daha çok edebî yazı dilinde hazırlanmış oluyor. Tabii ki canlı rehberlerin arasında da konuşma ve anlatma tarzı bakımından büyük farklar olabilir. Bazıları sanki banttan okur gibi anlatıyor, iyi bir rehber bulmak biraz da şansa bağlı.

Bazı durumlarda birden fazla yabancı dilinizi aynı zamanda ilerletme fırsatına da kavuşabilirsiniz. Örneğin Bruges şehrinin kanallarında küçük teknelerle turlar yapılır. Teknenin sürücüsü de olan rehber art arda Hollandaca, Fransızca , İngilizce ve Almancada açıklama veriyor. Biz bu turları yaparken her dört açıklamayı dikkatle dinleriz. Gelecekte gerçekleştirmek istediğim planlardan biri de şu: bir hafta içinde sırayla Kopenhag’da Danca, Malmö’de İsveççe ve Oslo’da Norveççe yapılan rehberli turlara katılmak. Resmi açıdan üç ayrı dil sayılan bu dilleri bir tek dilin farklı aksanlarıymış gibi algılamak istiyorum.

Bu işin rehberli turlarla sınırlı kalmasına gerek yok. Çeşitli konular hakkında yabancı dilde yapılan konferanslara, panellere gidebilirsiniz. Gençliğimde Türkçemi ilerletmek için camilerde vaaz dinlemeye gittiğim de oldu. Sinema ve tiyatro gösterileri de akla gelebilir, ancak tecrübeme göre onlarda konuşma hızının normalden daha yüksek olması anlamanızı zorlaştırabilir. link

AZERBAYCAN VE AZERBAYCAN DİLİ 01

AZERBAYCAN DİLİ: Azerbaycan dilinin alfabesi 32 harften oluşuyor. Latin kökenli Türk alfabesine ə, q ve x harfleri eklenmiş. Türkçede bir harfle gösterilen bazı sesler Azerbaycan dilinin alfabesinde birbirinden ayırt edilerek iki ayrı harfle gösterilir:

  • E yerine e veya ə (açık e): ver!, gəl!
  • H yerine h veya x (hırıltılı h): hərf, xalq
  • K yerine k (ince) veya q (kalın): küçə (sokak), qadın
  • G yerine g (ince) veya ğ (kalın): sevgi, yanğın
  • Ğ yerine y (ince) veya ğ (kalın): çiçək > mənim çiçəyim, uşaq > mənim uşağım (çocuğum)

Kelime sonundaki b, d, g, c ünsüzleri tonsuzlaşmaz: kitab, yurd, rəng, gənc; ekleme sırasında “Fıstıkçı Şahap” kuralı da uygulanmaz: etdik (yaptık), çörəkdə (ekmekte). link

AZERBAYCAN VE AZERBAYCAN DİLİ 02

AZERBAYCAN DİLİ: Türkiye Türkçesiyle Azerbaycan Türkçesi gibi akraba dillerde birbirine tekabül eden kelimelerin şekil ve telaffuzunda farklılıklar olabilir. Bu alandaki en göze çarpan farklılıkları Türkçeden Azerbaycancaya doğru işleyen ses dönüşümleri şeklinde şöyle gösterebiliriz:

  • Arapça asıllı kelimelerde kısa a, ı, u‘lar incelerek ə, i, ü olur: qərar, sədaqət, tibb, qiymət, hüquq, cümhuriyyət gibi.
  • Kelimenin başındaki kalın k‘lar (“q”), kalın g‘ya yakın okunur: qadın, okunuşu [gadın]; bu nedenle Arapça, Fransızca, Rusça,… asıllı kelimelerin başındaki g sesleri de q olarak yazılır: qələbə (galebe), qürurlanmaq, qrup, qrammatika gibi.
  • Kelime veya hecenin sonundaki kalın k‘lar (“q”), hırıltılı h (“x”) gibi okunur veya yazılır: bucaq okunuşu [bucax], yox, çıxmaq, qorxma gibi.
  • Bazı kelimelerde iki ünsüz yer degiştirir (göçüşme): körpü, torpaq, əskik (eksik), irəli (ileri) gibi.
  • Bazı kelimelerin başındaki y sesi düşer: üz (yüz), itirmək (yitirmek), il (yıl), ulduz (yıldız) gibi
  • ev” ses kombinasyonu “öv“e dönuşür, aynı şekilde “av” ses kombinasyonu “ov“a dönüşür: dövr, lövhə, dövlət, mövcud, tövsiyyə etmək, ovçu (avcı), alov gibi
  • Bazı kelimelerde ü yerine ö kullanılır: böyük, möhtəşəm, mömin, təvazö gibi. link

AZERBAYCAN VE AZERBAYCAN TÜRKÇESİ 03

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ: Sözvarlığı üzerine birkaç söz (biraz basitleştirerek):

  • Azerbaycan Türkçesinin sözvarlığında üç büyük grup ayırt edilebilir: 1) Türkçe asıllı kelimeler, 2) Arapça-Farsça asıllı kelimeler, 3) Rusça asıllı kelimeler. Bu son grup Slavca kelimeler ve Batı dillerinden alınan kelimeler diye ikiye bölünebilir.
  • Türkiye Türkçesiyle karşılaştırıldığında yine karşımıza üç grup çıkar: 1) hem şekil olarak hem de anlam olarak Türkiye Türkçesinde de bulunan kelimeler, 2) şekil olarak Türkiye Türkçesinde de bulunan ama farklı anlamda kullanılan kelimeler (“sahte dostlar”), 3) Türkiye Türkçesinde bulunmayan kelimeler.
  • Rusça yoluyla Batı dillerinden alınan kelimeler çoğu zaman “uluslararası kelime” niteliğindedir: prezident (başkan), kommunikasiya (iletişim), region (yöre) gibi.
  • Sahte dostlar” (yalancı eşdeğerler) en çok dikkat edilmesi gereken kelimelerdir, çünkü yanlış anlamalara yol açabilirler: dayanmaq (durmak), tapmaq (bulmak), təşkil etmək (düzenlemek), subay (bekâr), pis (kötü), yaz (ilkbahar), düşmək (inmek) gibi.
  • Arapça-Farsça asıllı kelimelerin oranı Türkiye Türkçesindekinden daha yüksektir. Dil Devrimi’nde özleştirilen pek çok Arapça-Farsça asıllı kelime Azerbaycan Türkçesinde yaşamaya devam ediyor: vəziyyət (durum), tətbiq etmək (uygulamak), nazir (bakan) gibi. link

AZERBAYCAN VE AZERBAYCAN TÜRKÇESİ 04

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ: İyelik ekleri ve ek eylemin geniş zaman kişi ekleri. Yazı dilinde kullanılan iyelik ekleri Türkiye Türkçesindekiler gibidir. Ek eylemin 1. tekil, 2. tekil ve 1. çoğul kişi ekleri ise Türkiye Türkçesindeki karşılıklarından biraz farklıdır:

    1. tekil = -(y)əm: Mən türk-əm, azərbaycanlı-yam, Bakıda yaşayır-am, gələcəy-əm…
    1. tekil = -sən: Sən türk-sən, azərbaycanlı-san, Bakıda yaşayır-san, gələcək-sən…
    1. çoğul = -(y)ik: Biz türk-ük, azərbaycanlı-yıq, Bakıda yaşayır-ıq, gələcəy-ik,…

Konuşma dilinde 2. çoğul kişiye ait iyelik ve ek eylem eklerindeki “n” düşer, bunun sonucu olarak ek kısalır:

  • Adınız nə? okunuşu: [Adız nə?], Kefiniz necə? [Kefiz necə?] (Keyfiniz nasıl?), Necəsiniz? [Necəsiz?] (Nasılsınız?), Harada yaşayırsınız? [Harada yaşayırsız?] (Nerede oturuyorsunuz?), Xoş gəldiniz! [Xoş gəldiz!]. Gördünüzmü? [Gördüzmü?]. link

AZERBAYCAN VE AZERBAYCAN TÜRKÇESİ 05

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ: Fiilde öznenin kişisini gösteren ekleri anlatmaya devam edelim ve belirtme durumu ekiyle ilgili bir not düşelim.

Türkiye Türkçesindeki -(y)eyim eki yerine Azerbaycan Türkçesinde -(y)im / -(y)əm ekleri kullanılır. Birincisi emir kipi 1. tekil kişi eki, ikincisi dilek kipi 1. tekil kişi eki sayılır: ver-im, al-ım, gör-üm, oxu-yum / ver-əm, al-am, gör-əm, oxu-yam. Örnek cümleler:

  • İcazə verin özümü təqdim ed-im.
  • Mən istərdim sizinlə tanış ol-am.

Türkiye Türkçesindeki -(y)elim eki yerine Azerbaycan Türkçesinde kullanılan -(y)ək eki hem emir kipi 1. çoğul kişi eki hem de dilek kipi 1. çoğul kişi eki sayılır: ver-ək, al-aq, gör-ək, oxu-yaq. Örnek cümleler:

  • Gəlin tanış ol-aq!
  • Ged-ək gəz-ək baxçada!
  • Biz gərək təbiəti sev-ək və qoru-yaq.

Azerbaycan Türkçesinde belirtme durumu ekinde koruyucu ünsüz olarak “y” değil, “n” kullanılır. Örnekler:

  • Mən ən çox Qəbələ-ni sevirəm. (Ben en çok Kebele’yi seviyorum).
  • Qapı-nı örtün! (Kapı-yı kapatın!)

link

AZERBAYCAN VE AZERBAYCAN TÜRKÇESİ 06

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ: Fiilde kullanılan zaman eklerine bir göz atalım.

  • Türkiye Türkçesindeki -(i)yor eki Azerbaycan Türkçesinde hiç kullanılmıyor. Şimdiki zaman onun yerine -(y)ir ekiyle ifade ediliyor: bil-ir-əm, istə-yir-əm, başla-yır-san, unud-ur, gör-ür-ük gibi. Olumsuzu -mir (< -məyir) ile yapılıyor: bil-mir-əm, istə-mir-əm, başla-mır-san, unut-mur, gör-mür-ük gibi.
  • Geniş zaman eki de farklı: Türkiye Türkçesindeki -(e/i)r ekinin yerine Azerbaycan Türkçesinde -(y)ər eki kullanılıyor: bil-ər-əm, istə-yər-əm, başla-yar-san, unud-ar, gör-ər-ik gibi. Olumsuz şekline gelince, 2. ve 3. kişilerde zaman eki olarak -məz, 1. kişilerde -mər kullanılıyor: bil-mər-əm, istə-mər-əm, başla-maz-san, unut-maz, gör-mər-ik gibi.
  • Türkiye Türkçesinde -(y)ip eki sadece ulaç eki vazifesini görürken Azerbaycan Türkçesindeki -(y)ib eki geçmiş zaman eki olarak da kullanılıyor. Gazete başlıkları: Britaniya Kraliçası II Elizabet vəfat edib. III Charles kral elan edilib. Baş nazirlər görüşüblər.
  • Not: -miş ve -məz zaman eklerinin son ünsüzü 2. kişi ekleri -sən ve -siniz‘den önce düşebilir. Daha önce açıkladığım gibi -siniz eki -siz şeklinde kısaltılabilir. Örnekler: almışsan > almısan; xoş gəlmişsiniz > xoş gəlmisiniz, xoş gelmisiz; görməzsən > görməsən; görməzsiniz > görməsiniz, görməsiz. link

AZERBAYCAN VE AZERBAYCAN TÜRKÇESİ 07

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ: Yeterlik fiilinin olumlu şekli Azerbaycan Türkçesinde tıpkı Türkiye Türkçesindeki gibi bilmek fiiliyle yapılır ancak bitişik yazılmaz: görə bilmək, görə bildim, görə biləcəyim. Yeterlik fiilinin olumsuzu ise iki şekilde yapılabilir. Birincisi Türkiye Türkçesindeki şekle benzer ama çift m ile yazılır: görəmməmək, görəmmədim, görəmməyəcəyim, ikincisinde bilmək fiilinin olumsuz şekli kullanılır: görə bilməmək, görə bilmədim, görə bilməyəcəyim.

Azerbaycan Türkçesinde söylenen en güzel ama aynı zamanda en acı şarkılardan biri olan “Ayrılıq” şarkısının ilk üç mısrası, olumsuz yeterlik fiilinin üç örneğini içeriyor. 1957 yılında yazılan şarkının sözleri Ferhad İbrahimi‘ye, müziği Ali Selimi‘ye ait. Şarkı özellikle Reşid Behbudov‘un ifasında meşhur olmuştur (YouTube’dan dinleyebilirsiniz).

Fikrindən gecələr yata bilmirəm

Bu fikri başımdan ata bilmirəm

Neyləyim ki, sənə çata bilmirəm?

Ayrılıq, ayrılıq - aman ayrılıq,

Hər bir dərddən olar yaman ayrılıq

(yatmaq = uyumak; neyləyim = ne yapayım; çatmaq = yetişmek, kavuşmak). link

AZERBAYCAN VE AZERBAYCAN TÜRKÇESİ 08

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ: Türkiye Türkçesindeki gibi Azerbaycan Türkçesinde de -mək mastar (eylemlik) eki çok kullanılır. Önemli bir fark ise Azerbaycan Türkçesinde -mək ekine iyelik eklerinin gelebilmesidir. Türkiye Türkçesinde “yardım et-meğ-iniz” gibi şekiller kabul edilmezken (onun yerine “yardım et-me-niz” denir) Azerbaycan Türkçesinde böyle bir sınırlama yok: “kömək et-məy-iniz” (Azerbaycan Türkçesinde ince ünlülerle birlikte ğ yerine y‘nin kullanıldığını hatırlayın). Örnekler:

  • Səni gör-mək istəyirəm.
  • Mənə kömək et-məy-inizi istəyirəm. (kömək = yardım)
  • Sizinle tanış ol-mağ-ıma çox şad oldum.

Son örnekte görüldüğü gibi Türkiye Türkçesinde -dik ekinin kullanıldığı bazı yapılarda Azerbaycan Türkçesinde -mək kullanılır. Bu örneğin Türkiye Türkçesindeki karşılığı “Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum” olur. Bir başka önemli fark, Farsçadan alınan yancümle tiplerinin sıklığıdır. Bu yancümleler temel cümleden sonra gelir. Yukarıdaki üç örneğin her biri yancümle ile ifade edilebilir:

  • İstəyirəm, səni görəm.
  • İstəyirəm ki, mənə kömək edəsiniz.
  • Çox şadam ki, Sizinle tanış oldum.

link

AZERBAYCAN VE AZERBAYCAN TÜRKÇESİ 09

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ: mi ve -(y)se eklerinin Azerbaycan Türkçesindeki kullanımına bir göz atalım.

  • Evet/Hayır soruları Türkiye Türkçesinde sistematik bir şekilde “mi” ekiyle yapılırken Azerbaycan Türkçesinde bu ek sık sık soru cümlesinde eksiktir. Örnekler: Taksi boşdur? Bu köynəyi (gömleği) özünüz üçün istəyirsiniz? Zəhmət olmasa, deyin, mən burada xalis bal tapa bilərəm? (tapmaq = bulmak)

  • Azerbaycan Türkçesinde “mi” soru eki kullanıldığında ekeylem ve fiilin kişi ekinden sonra gelir ve her zaman bitişik yazılır. Örnekler: Xəstəyəmmi (Hasta mıyım)? Razısınızmı? Bilirsinizmi? Bunu deyişdirə bilərəmmi? Sizdə yaxşı şam etmək (akşam yemeği yemek) mümkündürmü? Mənimlə nərd (tavla) oynamaq istərdinizmi?

  • İsə“nin kısaltılmış şekli olan “-sə” eki de “mi” eki gibi Azerbaycan Türkçesinde kişi eklerinden sonra gelir. Örnekler: Mən xəstəyəmsə, bu, ailə üzvlərimə də keçə bilər (Ben hastaysam…). Başqa detallar bilirsinizsə, yazın. Mümkündürsə, paylaşın lütfən. Səhv etmirəmsə (yanılmıyorsam) Siz mənimlə həmyaşsınız. Mən “yox” demişəmsə, belə də olmalıdır. Qız qalasını görməmisənsə onu sənə göstərərik.

  • Soru kelimelerine “-sə” eki eklenerek belgisiz zamir, sıfat ve zarf yapılır. Bu ek ad durumu eklerinden sonra gelir. Örnekler: Çamadanı kim-sə gətirib (Bavulu biri, bir kimse getirmiş). O, kim-ə-sə məktup yazır (birine, bir kimseye). Bu, kim-in-sə gözündən qaçmayıb (birinin, bir kimsenin). O kim-dən-sə pul alıb (birinden, bir kimseden para almış). O, burada kim-i-sə axtarır (birini, bir kimseyi arıyor). Dirsəyim nə-yə-sə dəydi (bir şeye). Bu insandan nə-yi-sə gizlətmək qeyri-mümkündür (bir şeyi). Daha önce biz hara-da-sa rastlaşmışıq (bir yerde)?. link

AZERBAYCAN VE AZERBAYCAN TÜRKÇESİ 10 - SON

AZERBAYCAN TÜRKÇESİ: -meli gereklilik kipi eki hem Türkiye Türkçesinde, hem de Azerbaycan Türkçesinde kullanıldığı hâlde bazı anlam ve kullanım farkları gözlemleniyor: Azerbaycan Türkçesinde -məli ekiyle “-meye değer” anlamında sıfatlar türetilebilir, -məli gereklilik kipi dışarıdan gelen bir zorunluluk ifade edebilir ve özellikle -məli ekinin olmaq yardımcı fiiliyle birleştirilebilmesi, yani “-məli olmaq” şeklinde birleşik fiillerin kurulabilmesi, bu ekin kullanım imkânlarını Azerbaycan Türkçesinde çok genişletmiştir. On örnek veriyorum:

  • Bakının gəzməli-görməli yerləri nələrdir?
  • Gülməli heç nə yoxdur. (heç nə = hiçbir şey)
  • Mən nə qədər ödəməliyəm? - Siz elli manat verməlisiniz.
  • Mehmanxanalarına geri qayıtmalı oldular. (qayıtmaq = donmek)
  • Onu xəstəxanaya aparmalı olmuşdular. (aparmaq = götürmek, kaldırmak)
  • Buna cavab verməli olacaqsan.
  • Hər gün məktəbə çatmaq üçün 6 km yol getməli olan bir uşaq… (çatmaq = yetişmek; uşaq = çocuk)
  • Etməli olduğum hər şeyi etdim. (etmək = yapmak)
  • Oxumalı olduğumuz otuz kitabın siyahısı budur. (siyahı = liste)

Bu “Azerbaycan ve Azerbaycan Türkçesi” serimizden zevk aldığınızı ümit ediyoruz. İlk defa Macaristan gezimize uyguladığımız bu “ülke ve dil” yaklaşımını ileride yine başka ülkelere ve dillere genişletmeyi planlıyoruz. link

PÜF NOKTASI 63

Daha önce okuduğunuz bir kitabı yabancı dilde okuyun: Yeni bir dil öğrendiğim zaman o dilde ilk okuduğum kitap, Antoine de Saint-Exupéry‘nin meşhur “Küçük Prens“idir. Fransızca aslından başka 40 kadar farklı dile çevirisinden oluşan küçük bir “Le Petit Prince” koleksiyonum var. Bakü’deyken bir kitabevinde Azerbaycan Türkçesi çevirisini istediğimde, bizde yok dediler. Bu kitabı bulamadan Belçika’ya döneceğime üzülüyordum. Son gün uçağa binmeden bir saat kala havalimanındaki kitapçıda iki farklı çevirisini bulunca çok sevindim. Aynı kitapçıdan Harry Potter serisinin ikinci kitabının Azerbaycan Türkçesi çevirisini de alabildim.

Dil öğrenmenin püf noktası 63 - Daha önce okuduğunuz bir kitabı yabancı dilde okuyun


Bu kitapları daha önce başka dillerde okuduğum için hikâyelerini, planlarını biliyordum. Onun için Belçika’ya döndükten sonra hiç çeviri kullanmadan ve hiç sözlüğe başvurmadan bu kitapları rahatlıkla okuyabildim. İçlerindeki yeni kelimelerin bir kısmını anlamlarını bağlamdan tahmin ederek öğrenebildim, diğer kısmının anlamını ise söz konusu kelimeler metinde defalarca tekrarlandığı hâlde yarı anladığımı ya da hiç anlamadığımı itiraf etmek zorundayım, ancak yine de genel bilançoyu olumlu buluyorum. Yeni kelimelerin anlamlarını sözlükten arasaydım okuma hızım çok düşerdi ve bu okuma materyallerini bu kadar kısa bir zaman içinde bitiremezdim. Bu kitapları sadece bir giriş olarak görüyorum, ileride Azerbaycan Türkçesinde yazılan en önemli edebî eserlerden bazılarını da okumak istiyorum. link

PÜF NOKTASI 64

Yabancı dilde kitap okurken dikkatinizi çeken yapıları not edin: Yabancı dil öğrenirken bilmediğiniz ya da tam olarak anlamadığınız bazı yapılarla karşılaşabilirsiniz. O zaman yapının anlamını veya kullanımını öğrenmek için başlıca iki yol var: Doğrudan doğruya bir dil bilgisi kitabına başvurararak yapıyla ilgili bir kuralı bulup okuyabilirsiniz ya da söz konusu yapının uygulandığı bol bol örneğe bakarak yapının anlam ve kullanımını o örneklerden çıkarmaya çalışabilirsiniz. Bu iki yol birbirini tamamlayabilir, örneğin dil bilgisi kitabınızdaki açıklamaları yetersiz bulursanız ek örnek toplamaya karar verebilirsiniz. Dil bilgisi kitabınızda konuyla ilgili hiçbir kural bulamadığınız da olabilir.

Dil öğrenmenin püf noktası 64 - Yabancı dilde kitap okurken dikkatinizi çeken yapıları not edin


Türkçenin mantıklı yapısı beni hep büyüleyegelmiştir. Bu mantıklı yapının diğer Türk lehçelerinde de bulunup bulunmadığını kontrol edebilmek isteği beni gençliğimde Türkiye Türkçesi’nden sonra diğer Türk lehçelerini de incelemeye sevk etmişti. Uzun bir aradan sonra geçen Mart ayında Azerbaycan Türkçemi uykusundan uyandırarak tekrar aktif hâle getirdim. Geçen Eylül ayında Azerbaycan Büyükelçiliğinin daveti üzerine üniversiteler arası işbirliği imkânlarını araştırmak amacıyla Azerbaycan’a gittiğimde Azerbaycan Türkçesi’nde pratik yapma ve Azerbaycan Türkçesi kitap ve öğrenim materyalleri toplama fırsatı da buldum. Belçika’ya döndükten sonra önce “Küçük Prens“i sonra “Harri PotterSirlər Otağı” kitabını Azerbaycan Türkçesinde okudum. Azerbaycan Türkçesi’ndeki özgün edebî eserleri daha sonraki bir aşamaya bırakıyorum. “Harri Potter“i okurken dikkatimi çeken Azerbaycan Türkçesi yapılarını hep not ettim, bu şekilde toplam olarak 200 civarında örnek cümle topladım (Resim 1). Bu notlarımı sorularıma cevap bulmak, ileride Türk lehçelerinin mantığı üzerine yeni sunumlar hazırlamak ve Azerbaycan Türkçesi üzerine dil kursu geliştirmek için kullanacağım.

Dil öğrenmenin püf noktası 64 - Yabancı dilde kitap okurken dikkatinizi çeken yapıları not edin


Aynı tekniği aşağı yukarı 45 yıl önce Türkiye Türkçesi öğrenirken de uygulamıştım. Geoffrey Lewis‘in Turkish Grammar kitabındaX’DIr + 3. tekil kişi fiil” şeklindeki yapı (örn: bir kıyamettir koptu) dikkatimi çekince okuduğum Türkçe kitaplardan örnek toplamaya başlamıştım. Sonucu Resim 2’de görüyorsunuz. link

PÜF NOKTASI 65

Yabancı dilde verilen bir çiçek düzenleme kursuna yazılın: İngilizcede CLIL kısaltmasıyla ifade edilen İçerik Temelli Yabancı Dil Öğretim Modeli‘ne göre belirli bir yabancı dilde verilen içeriğe odaklanmanız o yabancı dili öğrenmeniz için çok etkili bir yöntemdir. Bu prensibi uygulayarak bazı ilkokul, ortaokul ve liselerde mesela matematik veya coğrafya dersini diğer derslerin tersine öğrencilerin anadilinde değil yabancı dilde verirler. Dersin esas konusu olmadığı hâlde çocuklar sonuçta yabancı dilde büyük bir ilerleme kaydederler.

Dil öğrenmenin püf noktası 65 - Yabancı dilde verilen bir çiçek düzenleme kursuna yazılın


Yetişkin olarak da yabancı dilde verilen herhangi bir kursa yazılarak bu yöntemden yararlanabilirsiniz. Bu kurs resimlerdeki gibi bir çiçek düzenleme kursu olabilir, ama ilginizi çekerse söz gelimi bir fotoğrafçılık veya yemek kursu da olabilir. Yabancı dilde kurs izlemek olanağına özellikle yabancı bir ülkede yaşıyorsanız ve o ülkenin dilini öğreniyorsanız kavuşabilirsiniz, çünkü o takdirde uygun bir kurs bulmakta zorluk çekmezsiniz. link

PÜF NOKTASI 66

Basit dilde hazırlanmış haber bültenlerini izleyin veya okuyun : Kullandığınız ders ve öğrenim materyallerinin dışında kendinizi yabancı dile maruz bırakmanız dinleme ve okuma becerilerinizi ilerletmek için önemli bir yöntem. Televizyondaki haber bültenleri çoğu insanların ilgisini çekiyor. Bazı ülkelerde yeni gelen göçmenlerin özellikle ülkeyle ilgili önemli haberleri öğrenebilmeleri için basit dilde haber bültenleri hazırlanıyor.


Dil öğrenmenin püf noktası 66 - Basit dilde hazırlanmış haber bültenlerini izleyin veya okuyun

Örnek olarak Finlandiya’nın Yle kanalında her gün verilen basit Fince haber özetlerini (Selkosuomeksi) verebilirim. Kendim de aşağı yukarı bir yıldan beri bu programları izler ve harddiskime kaydederim. Fince öğrenirken ve özellikle Fince kelime dağarcığımı genişletirken bunlardan büyük yarar görüyorum.


Dil öğrenmenin püf noktası 66 - Basit dilde hazırlanmış haber bültenlerini izleyin veya okuyun

Bu gibi haber programlarının yanı sıra dil öğrenimine odaklanan bazı sitelerde de internet kullanıcılarına basit dilde güncel haber metin ve klipleri sunuluyor. Eskiden bu olanaklar yoktu, dil öğrenenler basit okuma veya dinleme materyalleri aradıklarında en çok çocuklar için hazırlanan kitap ve yayınlarla yetinmek zorunda kalıyorlardı. Ancak bunların çocuksu içeriğinin gerçekten yetişkin öğrencilerin ilgisini çektiğini söyleyemiyoruz.


Dil öğrenmenin püf noktası 66 - Basit dilde hazırlanmış haber bültenlerini izleyin veya okuyun

Dil öğrenmenin püf noktası 66 - Basit dilde hazırlanmış haber bültenlerini izleyin veya okuyun



Basit haber konusunda size ilgi çekici gelebilen birkaç sitenin adresini ve görüntüsünü (Resim 1-5) paylaşıyorum. Kolaylıkla başkalarını bulabilirsiniz.


Dil öğrenmenin püf noktası 66 - Basit dilde hazırlanmış haber bültenlerini izleyin veya okuyun

link

Referanslar: